asigiresunlum:///////
  Kanlı israil
 
 www.islamustundur.com


İSRAİLLİLER VE FİLİSTİNLİLER HAKKINDA BİLİNMEYEN GEREKÇELER

 ·         Musevi olmayan İsrail vatandaşları İsrail’de hiçbir şekilde toprak satın almıyorlar

·         İsrail’de, Musevileri Musevi olmayanlardan ayırt edebilmek için Filistinlilerin araba plakaları farklı renklerdedir.

·         Batı ve Doğu, tüm Kudüs, ABD’de dahil olmak üzere tüm dünya toplumlarınca İsrail topraklarının bir parçası değil de, işgal edilmiş topraklar olarak kabul edilmiştir.

·         İsrail, su kaynaklarının %85 ‘ini Musevilere tahsis ederken kalan % 15’lik kaynak ise bölgede yaşayan tüm Filistinlilere veriliyor.

·         ABD, yardım adı altında her yıl İsrail’i 5 milyar dolar ile ödüllendiriyor.

·         İsrail’e yapılan yıllık Amerikan yardımı ABD’nin tüm Afrika kıtasındaki ülkelere vermeyi kabul ettiği miktarı aşıyor.

·         Birleşmiş Milletler  güvenlik konseyinin kararlarına karşı çıkan İsrail, Lübnan ve Suriye gibi iki özgür ülkenin topraklarını işgal etmiştir.

·         İsrail, Ortadoğu’da  nükleer silahlara sahip olan tek ülkedir.

·         Orta doğuda nükleer silahsızlanma anlaşmasını reddeden tek ülke İsrail’dir ve İsrail uluslararası uzmanların bölgede yapmak istediği denetimi engellemektedir.

·         İsrail yıllardır siyasi düşmanlarını öldürmek amacıyla diğer ülkelere   suikastçiler göndermektedir.

·         İsrail savunma kuvvetlerindeki yüksek rütbeli askeri görevliler, silahsız savaş mahkumlarının idam edildiklerini kabul ettiler

·         İsrail, savaş mahkumlarının idamını kabul eden İsrailli askerler hakkında soruşturma yapılmasını reddediyor.

·         İsrail, düzenli olarak Filistinlilerin banka hesaplarına, işlerine ve topraklarına el koyuyor ve bu durumdan mağdur olanlara tazminat ödemeyi kabul etmiyor.

·         İsrail ABD’nin Mısırda bulunan büyükelçiliğini havaya uçurdu ve uluslararası sularda Amerikan gemilerine saldırarak 33 denizcinin ölmesine 177 denizcinin yaralanmasına sebep oldu.

·         Fortune dergisinin Washington’da yaptığı araştırmaya göre, ABD’de deki en güçlü ikinci lobi İsrailli AIPAC’ dır.

·         İsrail, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 69 ayrı kararını ihlal etmektedir.

·         Dört İsrail Başbakanı; Begin, Shamir, Rabin, ve Sharon; sivillere yönelik bomba saldırıları, katliamlar ve sivillerin zorla köylerinden çıkartılmalarında görev almışlardır.

·         İsrail Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Amerikalılara iyi tanıtılmasını sağlamak için iki Amerikan halkla ilişkiler şirketine para ödemektedir.

·         Tüm Filistinlilerin, işgal edilmiş topraklardan çıkarılması gerektiğini savunan Madolet partisi, Sharon’un kurduğu koalisyon hükümetinin bir parçasıdır.

·         Oslo’dan bu yana geçen sekiz sene içinde İsrail’in yerleşke inşaları artmıştır.

·         Netanyahu ile kıyaslanınca, Barak döneminde yapılan yerleşke inşası iki kat artmıştır.

·         İsrail, sivil bir otobüse saldıran ve birçok insanın ölmesine sebep olan bir İsrailli için posta pulu bastırmıştır.

·         Filistinlilerin %95’nin işgal altındaki topraklara sözde geri dönüşleri hakkında Ehud Barak’ın ne kadar gönüllü olduğunu sıkça duyuyoruz. Fakat bu teklifi Filistinliler reddettiği zaman Filistinliler “Bir fırsatı kaçırmakla “ suçlandılar.

·         Filistinliler, bir zamanlara Filistin olan toprakların %78’inde İsrail varlığını kabul etmişlerdir.

·         Hz İsa’nın torunları olduklarından Filistinli Hıristiyanlar, Hıristiyanlığın “yaşayan kalesi ( taşları ) “ olarak kabul edilmektedir.

·         İsrail Adalet Yüksek Mahkemesince işkencenin yasaklanmasına rağmen Filistinli mahkumlara Shin Bet yetkililerince yapılan sorgulamalarda işkence yapılmaktadır.

·         Dünyadaki mülteci nüfusunun büyük bölümünü Filistinli mülteciler oluşturmaktadır.

·         İsrailliler 1988’e kadar iş ilanlarını “sadece Museviler” diyerek veriyorlardı

·         Bugünün İsrail’i, şimdi yok edilmiş olan 400’den fazla eski Filistin köylerinin üzerine kurulmuştur ve eski izleri yok etmek için İsrailliler her bölgeyi yeniden isimlendirmişlerdir.

·         Yeniden düzenlenen dokümanlar, 1948 yılında Filistinlilerin topraklarından çıkarılmalarının bazı durumlarda söz konusu olduğunu ve bu durumun David Ben- Gurion tarafından onaylandığını gösteriyor

Evet bu konuda ne yapacaksınız ?

En azından başkalarının da bu gerçekleri öğrenmelerini sağlayabilirsiniz.
 


 


 


                                                                                          Yahudilikte savaş...

...dinî değerlerine bağlı bir Yahudi için savaşta asker-sivil, yetişkin-çocuk düşman cephesinde yer alan herkesin öldürülmesi dinî bir emirdir. Nitekim Hahamlar Konseyi’nin Lübnan saldırıları esnasında, emzikteki bebeğin dahi öldürülebileceğine dair verdikleri fetva bütün dünya kamuoyunun malumu bugün. Meseleye bu perspektiften bakan ve buna inanan bir şahsın, insanlık denilerek dile getirilen itirazları ne anlaması, ne de anlasa bile kabullenmesi ve masum kıyımına son vermesi mümkündür. Zira ortada bir masum yoktur onun için. İşte bunun için diyoruz ki; bugün savaşa taraf olan ve dininin bir emrini yerine getirip sevap kazandığına inanan Yahudilerden katliama son verme gibi bir insaf beklentisi içinde bulunmak yersiz bir beklentidir. Bu sebeple olsa gerek, savaşın başladığı günden bu yana Lübnan canibinde öldürülen sivil insan sayısının 1113 ve bunların 350’sinin 12 yaşından küçük olması hiçbir anlam ifade etmemektedir onlar açısından. Hatta dünya kamuoyundan bu çerçevede gelen tepkiler onların iştahını kabartmakta, tepkilerin çokluğuna bağlı olarak doğru yolda oldukları kanaatleri pekişmektedir...Savaşların ele alındığı yerlerde geçen Tevrat'tan  Birkaç ayeti isterseniz yorumsuz aktaralım: “Tanrınız Rab kenti elinize teslim edince, orada yaşayan bütün erkekleri kılıçtan geçirin. Kadınları, çocukları, hayvanları ve kentteki her şeyi yağmalayabilirsiniz. Tanrınızın size verdiği düşman malını kullanabilirsiniz. Yakınınızdaki milletlere ait olmayan sizden çok uzaktaki kentlerin tümüne böyle davranacaksınız.” (Tesniye, 20; 13-15) Bu ayetlerin devamı olan 16. ayet ise çok daha keskin ve net bir ifade kullanmakta: “Ancak Tanrınız Rabbin miras olarak size vereceği bu halkların şehirlerinde soluk alan hiçbir canlıyı yaşatmayacaksınız.” (Tesniye; 20/16) Bir başka ayet Hz. Musa döneminde arz-ı mev’ud’da (va’d edilmiş topraklarda) yaşayan Amelika veya Amalek kavmine yönelik bir emir: “Şimdi git, Amelikalılara/Amaleklere saldır. Onlara ait her şeyi yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın, erkek, çoluk-çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür.” (1. Samuel, 15/3)... ( Zaman :AHMET KURUCAN :17.08.2006 )

                                    
                                                                           
                                                   Eli kolu bağlı, etrafı  çevrili, silahsız-savunmasız ama karşısındaki insan değil...!

                               

                                               



    
                    
                      ABD: "NEDEN SENİ RAHAT RAHAT ÖLDÜRMEMİZE İZİN VERMİYORSUN EY HAMAS !"
     İsrail'le 6 aylık yapılan ateşkes sırasında, anlaşmayı 162 kez bozan ve anlaşma tarihi bittikten sonra 5 Filistinli'yi şehit eden İsrail'e karşı 3 yıldır ambargo altında inleyen  Filistin'in attığı Kassam Füzeleri ile 1 İsrail'linin ölümü üzerine 500 Filistinliyi uçaklardan attığı bomba ile öldüren, ardından Gazze'ye karadan girip katliam yapan İsrail'i savunan ABD, " anlaşmayı HAMAS bozdu" diye açıklama yapar !
03.01.2009

       

                      
                        
                                        
                                                              
                                                                  
              
                       
                                                  

                 
                                                        
                                                         
                                                                                       ABD'NİN ŞIMARIK PİÇ'İ
                                                                                               Resmin öteki yüzü
   Bu satırların yazıldığı dakikaya kadar, Gazze'de çoğu sivil halktan olmak üzere 550 kişi ölmüştü. Bunların 120'den fazlası çocuktu. Gazze'deki Acil Servislerin yöneticisi Dr. Muaviye Hasaneyn, CNN International'a 4 Ocak akşamı itibarıyla 371'i "ağır" olmak üzere yaralı sayısının 2 bin 435 olduğunu söylüyordu.O bu bilgiyi verirken İsrail'in Tzipi Livni isimli Bayan Dışişleri Bakanı da, gazeteci Christian Amanpour'a verdiği mülakatta utanmadan;"Biz Filistin halkına değil terör örgütü olan Hamas'a karşı savaşıyoruz. Onların halkımıza roket atma gücünü kırmayı amaçlıyoruz. Nitekim Beersheba'da bir okulu da hedef aldılar" diyordu. Bayan Livni'ye göre "İsrail'in Gazze'de orantısız güç kullandığı" yolundaki iddialar da tamamen haksızmış. İsrail kendi halkının huzurla yaşama hakkını koruyormuş.Bu bilgiyi verdikten sonra bu kan gölüne kimin neden sebep olduğuna bakalım...Biz hepimiz son kavganın Hamas'ın İsrail'le imzaladığı ancak 19 Aralık günü süresi dolan "ateşkes"i uzatmayıp İsrail'e roketli saldırılar başlatması üzerine başladığını biliyorduk değil mi?
   Öyle biliyorduk, çünkü dünyanın büyük haber ajansları bize hikáyenin oradan başladığını bildiriyorlardı.Oysa Amerika'da yaşayan bir dostumuz bize "If Americans Knew" isimli bir kaynakta yayınlanan bilgileri gönderdi. Burada deniyor ki:
    "Medya hep İsrail'in kendisine saldırılmadıkça kimseye saldırmadığını yazar. Oysa örneğin 2000 yılında Filistinliler isyan etmeden ve bir tek İsrail askeri ölmeden önce (İsrail tarafından) tam 140 Filistinli öldürülmüştü. Keza (bu mücadele nedeniyle) İsrailli bir tek çocuk ölmeden önce Filistinli 82 çocuk ölmüştü.Son ateşkes de 4 Kasım günü İsrail (Saldırı) kuvvetlerinin Gazze'ye girip 6 Filistinliyi öldürmesiyle bozuldu."İsrail bu cinayeti, "Onları öldürmeseydik bir askerimizi kaçırmaları ihtimali vardı" diyerek savunmuştu.Aynı kaynak, söz konusu ateşkes anlaşmasına göre İsrail'in, ateşkes süresince "Gazze etrafındaki ambargoyu ciddi şekilde azaltmaya; Gazze'ye askeri müdahalede bulunmamaya söz verdiğini, buna karşılık Hamas'ın da roket saldırılarını durdurmayı taahhüt ettiğini" belirttikten sonra BBC'den, Washington Post'tan ve İsrail'deki saygın gazetelerden olan Haaretz'den de alıntılar yapmış. Buna göre örneğin Haaretz 9 Kasım 2008 günü, "Kızılay'ın Uluslararası Komitesi dahil uluslararası yardım örgütlerinin Gazze'ye gönderdiği tıbbi malzemenin yerine ulaşamadığını" yazmış. Aynı gazete 21 Kasım 2008 günü de "İsrail yardım konvoylarını engellemeye devam ederse, Gazze insani bir felaketle karşı karşıya" diye yazmış. BBC'nin 11 Kasım 2008 günü verdiği habere göre Birleşmiş Milletler'in Gazze'deki ofisi, "İsrail'in utanç verici ve kabul edilemez nitelikteki ambargosu böyle devam ederse Gazze'deki insanların gıdasız kalacağını" söylemiş, bunun "Gazze'deki insanları cezalandırma" anlamına geldiğini belirtmiş.Kim haklı diye soruyorsanız karar sizin.
( Hürriyet: Oktay EKŞİ-6 Ocak 2009)
   
DÜŞÜNÜN BU ADAM GAZETECİLER VAKFI BAŞKANI, EN ÇOK SATAN GAZETELERDEN BİRİNİN BAŞYAZARI VE "KENDİ DİNİNDEN OLAN VE YANI BAŞINDAKİ " OLAYLARDAN HABER BİLE  YOK! BU  EN ÜST YÖNETİMDE BİLE OLSA GAZETE YAZARLARININ MÜSLÜMANLAR HAKKINDAKİ BİLGİSİZLİĞİN TİPİK BİR NUMUNELİK ÖRNEGİDİR! CUMANIN CEMAATLE KILINDIGINI, K.ŞEHADET İLE BESMELEYİ AYIRAMAYAN, AYET İLE HADİSİN FARKINI BILMEYEN ...KİŞİLER ÜLKEMDE YAZAR SIFATI İLE  İSLAM HAKKINDA GAZETELERİNDE AHKAM KESIYORLAR...! NOT: EKŞİ HALA HAMAS'I SUÇLUYOR ...!

                                                  


                                                             1940 NAZİLER                       2000 SİYONİST İSRAİL

                                           

 

                                                        İsrail vahşiliğini belgeleyen tişörtler
                           
   İsrail'in askeri birliklere dağıttığı tişörtler, dünyanın gözü önünde işlenen sivil katliamlardan nasıl gurur duyduklarını ortaya koydu. İşte utanç tişörtlerindeki skandal sloganlar:
Birliklerin en çok tercih ettiği tişörtler şöyle:
Golan Tugayı:
Etrafta bakire kalmazsa, terör saldırıları da biter. (Filistinli bir kadına tecavüz eden İsrailli asker resmiyle)
Lavi Taburu: Geldik, gördük, yok ettik (üstündeki resimde, yıkık bir cami görülüyor)
Haruv Taburu: Kafasına sıkmadan gevşeme. Her Arap anası, oğlunun kaderinin benim ellerimde olduğunu bilsin (İsrail ordusu bu iki sloganı daha önce yasaklamıştı)
İstihkamcılar: Yalnız Tanrı affeder (İsrail askeri tarafından havaya uçurulan bir cami resmi var)   
Hürriyet :22.03.2009

                                                          
                                                                                         YORUMA GEREK VAR MI?...

      Fotoğraflardan bir kısmında yahudi çocuklar top mermilerinin ve bombaların üzerine, Lübnanlı çocuklar için ölüm dolu hediye! mesajları dolduruyor. Ve bununla Müslüman karşı öfkelerini pekiştiriyorlar.Diğer resimlerde ise yahudi yaşıtlarından bu hediyeleri! alan Lübnanlı çocukları görüyorsunuz. Öyle bir hediye ki; hediyeden sonrası için bir yasam yok artik onlar için...Ne korkunç değil mi... Ne korkunç…“Hiçbir Yahudi sivil değildir“ anlayışı ne kadar doğru değil mi?Rabbim bize İslami doğru anlamayı nasip etsin. Eğilip bükülerek değil de, onurumuzu kaybetmeden yasamayı nasip etsin…     

 

                              
                               
                                 

                                                                          

 
  38542 ziyaretçi (84060 klik) sitemizi ziyaret etmiştir  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol